Yetenekli Türk Futbolcular
  BiLGiN DEFTERLi
 





ERKEKLERiN BAŞARAMADIĞINI BAŞARAN

YAŞAYAN EFSANE


BiLGiN DEFTERLi
(1.FC Köln)



Bugünkü konugumuz Türk Bayan futbolunun yasayan efsanesi Bilgin Defterli.
Türk Bayan futbolunu yurt disinda 10 yila yakin bir süredir temsil eden ve erkeklerin yapamadigini Türkiye´de yetismis bir Türk sporcu olarak basaran Bilgin Defterli, A Milli Takimimiz´da da kaptanlik görevini yillardir gururla yerine getiriyor.
Türkiye´de yetisimis bir sporcu olarak, yurt disina transferinden sonra basari basamaklarini teker teker tirmanan ve Almanya gibi bayan futbolunun en önde gelen ülkelerinin birinde kendini ispat eden Bilgin, Türkiye´deki sayisiz gol kralicelikleri unvanlarina burada da bir kac tane ekledi.
Su an 1.FC
 Köln gibi büyük ve köklü bir kulübün futbolcusu olarak taraftarlarin en sevdigi oyuncu olan "Billiy" lakapli sporcumuz ile gecmiste teker teker astigi zorluklar ve gelecekteki planlari ile ilgili konustuk.
Futbola yeni adim atan genclerimize de mükemmel bir örnek olacak bu röportaji dikkatle okumanizi tavsiye ediyoruz.
Azmin ve istegin ne gibi basarilari yaninda getirebilecegi yönünde en büyük örneklerden biri olan Bilgin Defterli´yi dinleyelim simdi. 





Soru: Merhaba Bilgin, öncelikle bu röportaj teklifini kabul ettigin icin tesekkür ederiz.
 Kendini biraz tanitirmisin basta? Ne zaman ve nerede dogdun?

Bilgin: 1 Kasim 1980 İstanbul dogumluyum. Aslen ERZURUMLU´YUM Toplam 6 kardesiz, 4 kiz ve 2 erkek. Ailenin en kücügüyüm.







Soru: Futbola nasil basladin anlatirimisin.

Bilgin: Kücük yaslarda spora cok merakim vardi. Futbola baslamadan önce 1991 yilindan 1996 yilina kadar atletzimin bir cok dalinda yaristim, 5 birincilik ve 2 ikincilik madalyalari aldim.
Türkiye´de bayan futboluna cok ilgi olmadigindan dolayi bu yüzden ben de erkeklerle kendi oturdugum mahallede futbol oynamaya basladim.
Cok iyi hatirliyorum mahalleler arasi turnuvalar olurdu ve o kadar erkegin arasinda sadece bir bayan olarak ben olurdum.
Daha sonra orta okulda erkekler arasinda futbol turnuva maclarinda oynamaya basladim. Fakat ailem sokaklarda ve okulda futbol oynamama karsi geliyordu cünkü cevremizdeki insanlar aileme sürekli “kiz kismi evde oturur, camasir yikar, temizlik yapar, ne isi var senin kizinin erkekler arasinda?“seklinde sürekli bu tarzda konusmalar yaparlardi aileme.
Ama orta okuldaki spor ögretmenimin ailemle konusmasindan sonra bayan futbol takimana yazilmaya karar verdim ve Istanbul´da olan DiNARSU BAYAN FUTBOL TAKIMI´NA kayit oldum.
Ve böylelikle ilk defa Türkiye´de bayan futbol takimiyla idmanlar yapip maclara cikabilecektim.
1996 yilinda Dinarsu Bayan Futbol Takimi ile idmanlara basladim.
Ama o zamanlar icinde hem okuyor, hem calisiyor, hemde futbol oynuyordum. Zaman zaman zor geliyordu 3´ünü bir arada yapmak ama hic bir zaman vazgecmedim. Cünkü futbol oynamasini cok seviyordum.
Bazen işe gideyim derken okula, okula gideyim derken de futbol oynamaya gidiyordum. Bu zaman zarfi icinde benim icin dakikalar o kadar önemliydi ki bazen yollarda, bazen de okuldan cikis saatime yakin derslerde idman kiyafetlerimi giymeye basliyordum bile. Futbol oynayacagim saati gecirmemek icin bu zorluklara katlanmak zorunda kaliyordum.
Dinarsu Bayan Futbol Takimi köklü bir takim oldugu icin hem alt yapisi, hem de bizden yaş olarak büyük A Takimi vardi.







Soru: Dinarsu´da ilk yillarin nasil gecti? Etrafindaki tepkiler nasildi?

Bilgin: 3 ay alt yapida egitim aldim ve o zamanki futbol hocam HASAN SEMERCi bana her zaman cok iyi bir futbolcu olacaksin ama simarmak yok derdi ve her zaman disiplinimi kaybetmememi söylerdi. 3 ay alt yapida egitim aldiktan sonra A Takimina yükseldim.
Kurdugum hayallerin yavas yavas gerceklesmesi beni sevindiriyordu. A Takimi´na yükseldikten sonra düzenli olarak idmanlarimi yapardim. A Takimi´nin maclari basladiginda yavas yavas oyuna alinmaya baslardim. Ilk baslarda yedek oturuyordum cünkü benden büyük ablalarim vardi ve onlardan ögrenecegim cok seyin oldugunu söylerdi hocam hep. Nitekim de öyle oldu, ilk zamanlar 10 dakika oynardim, sonra 20 dakika, sonra 30 dakika derken, ilk 11´de oynamaya basladim.
Bu da benim futbola olan azmimden ve disiplinli yetismemden dolaydi geliyordu.
Dinarsu Bayan Futbol Takimi ile ilk maclarima cikarken bende öyle bir heyecan olurdu ki, ayaklarim titrerdi ama hocamin bana güvenmesi beni daha cok fiseklerdi ve basarili olmami saglardi.







Soru: Dinarsu´da ne kadar süre futbol oynadin ? Sonra neler yaptin?

Bilgin: 6 YIL DiNARSU BAYAN FUTBOL TAKIMI´NDA futbol oynadim ve bu zaman zarfi icinde cok basarilar sagladik takim halinde.
3 yil arka arkaya TÜRKiYE sampiyonu olduk ve bir yil da FEDERASYON KUPASI sampiyonu olduk.
Tabii ki 6 yil icinde Dinarsu Bayan Futbol Takimi´nda oynarken Dinarsu´nun pilot takimlarinda da oynamaya basladim. Bir yil pilot takim olan Feriköyspor´da oynadim ve 2. Lig sampiyonu olduk. Bu takimda 20 macta 29 gol atarak gol kralicesi unvanini aldim.
Bir yil da Delta Mobilyaspor´da oynadim. Burada da 1. Lig Sampiyonu olduk.







Soru: Milli Takima ilk kez ne zaman secildin?

Bilgin: 1999 senesinde Delta Mobilyaspor´da oynarken A Milli Takim kadrosuna cagirildim bu benim icin gercekten gurur vericiydi.
Ilk Milli Takim kampimdi ve ben heyecandan ölüyordum. Kücükken kurdugum hayaller teker teker gerceklesiyordu.
Ilk milli macim YUNANiSTAN – TÜRKiYE maciydi.
Unutulmaz bir macti benim icin. Milli takimda basariyi sagladiktan sonra sürekli kamplara cagiriliyordum. Artik kendimi kanitlamistim Türkiye´deki bayan futboluna.
BASARILAR geldikce aileminin de gögüsü kabariyor ve eskiden söylenen sözlere benim basarilarilarimla karsilik veriyorlardi. Bu da benim icin bir mutluluktu. Tabii ki üzüldügüm anlar da oluyordu. Büyüdügüm ve yetistigim kulüp olan Dinarsu Bayan Futbol Takimi artik liglere girmediginden dolayi takimdan ne yazik ki ayrilmak zorunda kaldim.
Bu benim icin cok zordu belki ama kurdugum hayallerin pesinden gitmeliydim.
Evet artik Dinarsu´dan ayrilmis ve 2000-2001 sezonunda Kuzeyspor´a transfer olmustum. Tekrardan 1. Lig´de futbol oynayacaktim. Bu ligde toplam 12 takim vardi ve bu sezonda Play Off maclari olacakti, yani eskisi gibi direk 1. olan takim sampiyon olamayacakti. Neyse ki Kuzeyspor´da maclar süper geciyordu ve önümüze gelen tüm rakipleri deviriyorduk. Belki sorunlar yasiyorduk takimda ama öyle bir kenetlenmistik ki, bu sorunlar gözümüze bile gelmiyordu. Takim halinde basaramak icin söz vermistik birbirimize.
Sezonu cok iyi bir sekilde kapattik ve Play Off´lara kalma hakkini kazandik.
Kuzeyspor´da 22 macta 39 gol atarak 2. kez gol kralicesi unvanini da almis oldum.
Play Off´lar Ankara´da İnönü Stadinda oldu ve ilk macimizi Van Egitim Takimi´na karsi oynayip ilk finale kalan takim biz olduk.
Ikinci takim da Zeytinburnuspor oldu.
Final Ankara´da olan Cebeci Inönü Stadi´nda olacakti ve unutamadigim maclardan biri de bu macti.







Soru: Anlatirmisin bu maci neden unutamadigini?

Bilgin: Kisaca anlatayim. Maci 2-1 kaybediyorduk ve hersey bitmisti artik gözüyle bakiliyordu ki, ben en son hekemin 2 dakika uzattigini duydum. Rakip elinden geleni yapiyordu dakikalar bitsin diye. Artik bitti bitecekti mac, sag kanattan bir orta geldi ve ben kafayi vurup yere indim arkami döndügüm anda takim arkadasim yere uzanmis cimi yumrukluyordu. O an macin bittigini zannettim.
Megerse vurdugum kafa topu gol olmustu. Deli gibi seviniyordum. Belki macin icinde o kadar hizli kosmamistim. Sonra mac 15` er dakikadan iki devre oynanacakti. Bu uzatma devresi sirasinda bir gol daha atarak takimi sampiyon yapmistim.
O an neler düsündügümü anlatamam. Mac bitti derken, biz sampiyon olduk, cok mutlu olmustum.
Ertesi gün tüm gazeteler beni konusuyordu, hatta cok iyi hatirliyorum bir gazete baslik olarak MACIN KADER iSMi Bilgin diye yaziyordu.
Iste bu da benim hayallerimden birisiydi, mansetlere tasinmakti, bunu da sonunda basarmistim.
Kuzeyspor 2000-2001 futbol sezonunun sampiyonu olmustu.
Bu sampiyonluktan sonra kulüpler siraya girmisti beni takimlarina transfer etmek icin.







Soru: Kuzeyspor´daki basarindan sonra neler oldu? Teklifler aldinmi transfer icin?

Bilgin: 2002-2003 sezonunda iSKENDERUN SANAYi SPOR Kulübü bana cok iyi bir teklifte bulundu ve orada oynamam icin her firsati saglayacaklardi. Fakat tek sorun ailemdi, cünkü hic o kadar uzak mesafede ailemden uzak futbol oynamadim.
Türkiye´de oynadigim tüm maclarima ailem gelirdi ve benim en büyük destekcim ailemdi. Biraz zor olacak gibiydi ama ailem bana basarili olacaksan kizim sonuna kadar YANINDAYIZ demeleri beni biraz olsun rahatlatmisti.
2002-2003 sezonu Iskenderun Sanayispor´la sözlesme imzaladim. Artik Istanbul´dan ve ailemden cok uzakta futbol oynayacaktim. Hersey cok iyidi. Iskenderun da gercekten Türkiye´de bayan futboluna cok önem veren kulüplerden birisiydi belkide.
Kulübe ait televizyon kanali oldugundan hemen hemen hergün televizyon kanalinda idmanlarimiz ve maclarimiz gösteriliyordu. Bu da büyük bir reklamdi bayan futbolu icin. Bu sezonda yine Play Off usulü maclar olacakti. Cok iyi bir mac dönemi gecirdikten sonra Play Off´lara kalma hakkini kazandik.
Bu sefer BARTIN ilinde olacakti. Burada 6 takim arasinda 3. olduk ve böylelikle iSKENDERUN SANAYiSPOR da bayan futboluna bir basariyla girmis oldu.







Soru: Almanya´ya gelis öyküsünü anlatirmisin?

Bilgin: Türkiye bana dar geliyordu artik. Belki son hayallarimden biriside yurt disinda top oynamakti.
iSKENDERUN SANAYiSPOR´DA bir yil oynadiktan sonra Istanbul´a geri döndüm ve bayan futbolunun kapanacagini duydum. Bu beni o kadar cok üzmüsti ki, hayallerimin o anda bittigini düsündüm ama azmimi ve kendime olan güvenimi hic bir zaman kaybetmedim.
8 YIL TÜRKiYE´DE bayan futboluna emek vermistim ve basarili bir oyuncuydum da NEDEN yurt disi olmasin diye düsünüyordum hep.
Daha dogrusu HAYALiNi kuruyordum.
Türkiye´de bayan futboluna ara verildi 2003´den sonra ve ben yurt disinda nasil futbol oynayabilirim diye calismalarima basladim. Cok arastirdim.
Almanya´daki bayan futbolunu takip ediyordum hep. Kendime o kadar cok güveniyordum ki BASARACAGIM diye hedef koydum kendime.
2004 senesinde Almanya´daki bayan takimlarina Türkiye´de yasadigim basarilari bir CV olarak hazirladim ve bir cok takima gönderdim.
Bana sadece beklemek kaliyordu. Artik hergün mail adresime bakip cevep bekliyordum.
Bir gün Almanyanin 1. Lig Takimlari´ndan olan FSV FRANKFURT kulübünden bana cevap gelmisti. Beni bir ay boyunca takimlarinda idman yapabilmem icin davet göndermislerdi.
O kadar mutluydum ki, bunu kelimelerle anlatmak cok zordu. Hemen islemlere baslamistim. Artik yurt disina gidip futbol oynamayi düsünüyordum. Tek düsüncem buydu. Evraklarimla birlikte Türkiye´deki Almanya Konsoloslugu´na basvurdum. Yaklasik bir hafta beklememi ve eve mektup gelecegini söylediler, arastirma yapacaklardi sanirim. Sorun cikmayacagini düsünüyordumm cünkü MiLLi TAKIM ile yurt disina cok seyahat ettigimden rahattim.
Kisa bir süre bekledikten sonra eve bir mektup geldi.
Bunun üzerine Alman Konsolosluguna gittim bana bir ay Almanya´da kalabilmem icin vize verdiler. Bir an önce gidip takimla idmanlara baslamaktan baska birsey düsünemez olmustum. Almanya icin cantami hazirlamistim bile. Yolculuk basliyordu.







Soru: Almanya´ya giderken hic bir cekincen varmiydi? Sonucta yepyeni bir ülke, yepyeni bir ortam, dilini, kültürünü bilmedigin insanlar bekliyordu seni.

Bilgin: Almanya´ya vardigimda bana yardimci olacak bir dayim vardi, sadece o beni idmanlara getirip götürdü her zaman.
Bir ay boyunca FSV FRANKFURT takimiyla idmanlara ciktim.
Bu benim icin bir sinav gibiydi basariyla tamamlamistim ve bir ay boyunca kendimi sadece futbola vermistim. Her zaman basaracagim diye kendimi fisekliyordum.
Tabii ki zorluklarini cektim, Almanca olarak bir kelime bile bilmiyordum. Cok iyi hatirliyorum bir idmanda hoca takimdaki kizlara "onu da araniza alin ve Almanca ögretin diye bir konusma yapti. Cok zor bir dönemdi benim icin.
Artik deneme idmanlari bitmisti ve takimin hocasiyla konusma yapacaktik. O gün geldi hocayla konusutugmuzda bana Almanya´ya neden geldigimi sordu ve ben sadece FUTBOL oynamak icin ve sevdigim isi burada devam ettirmek icin geldim dedigimde bu benim icin yeterli bir cevapti dedi.
Biraz saskin oldugunu söylemisti TÜRKiYE´DEN böyle yenetenekli bir futbolcu beklemiyordum, biraz eksikliklerin var kuvvet acisindan ama onu da burada giderebiliriz dedi.
Bunun üzerine BENiMLE sözlesme imzaladilar. Artik Almanya´da 1. Lig´de futbol oynayacaktim. Bu benim icin mükemmeldi. Ne düsünecegimi bilmeden ne söyleyecegimi bilmeden deli gibi havalara ucuyordum. En büyük hayalim gerceklesiyordu sanirim.
FSV FRANKFURT ile 2 yillik sözlesme imzalayip Türkiye´ye geri döndüm ve bu sefer temelli bir hazirlik icine girmistim.
COK MUTLUYDUM, HEM DE COK.
Fakat sorunlarin beni beklediginden habersizce Almanya´ya gidecegim icin tekrardan evraklarimi hazirlamaya basladim ve bu evraklarla Alman Konsoloslugu´na basvuruda bulundum.
Bana kisa bir süre BEKLEMEMi söylediler, ben de o bekleyis icine gidim.
Nihayet eve mektup gelmis ve konsolosluga gitmistim. Bana üstünde Almanca yazan bir kagit verdiler. Anlamadim cünkü Almanca bilmiyordum. Oradaki görevlilere tercüme yaptirdigimda bana RED kararini verdiklerini söylemislerdi, yani Almanya´ya vize alamamistim. O kadar yikilmistim ki inanamiyordum, iSTANBUL Taksim’de kaldırım taşının üzerine oturup hüngür hüngür ağlıyordum. Ne yapacagimi bilmeden. Kulağımda slow bir müzik ve yakıcı bir güneş altında birinin omuzuma dokunarak bir şeyler söylemek istediğini fark ettim. Orta yaşlı bir adam bana;“Aglama kizim ben de çok sevdim beni de terk ettiler, yaşın daha çok küçük, elbette biri vardır seni sevecek“ diyerek benim o anki aglamakli halimin yerini gülümseme aldi...Durumu anlatınca o da gülmeye başladı. Hemen Almanya´daki takimi arayip durumu onlara anlattim, Almanca bilen bir arkadasla.
Onlar da neden vize vermediklerini anlamis degillerdi. Ben arastirip ögrendigimde benim Türkiye´de oynadigim lisans türü AMATÖR oldugun icin, Almanya Futbol Federasyonu neden bir amatör fulbolcu alma geregini duyuyor diye Almanya´daki takima yazilar göndermis.
Takim itiraz edip ben bu futbolcuyu gördüm denedim ve istiyorum dediginde Alman Federasyonu ve FSV Frankfurt takimi arasinda uzun süren sorunlar oldu. Ben artik ümidimi yitirmistim. Artik cevap filan beklemiyordum. Tam 6 ay boyunca hic bir cavep gelmedi Türkiye´deki Alman Konsoloslugundan...








Soru: Bu süreyi nasil gecirdin? Senin icin cok zor bir dönem olmasi gerek.

Bilgin: Kendimi dinlendirmek icin uzaklasmistim Istanbul´dan.
Bir hafta dinlendikten sonra annemin bana söyledigi bir cümle beni cok etkilemisti ´´KIZIM iCiMDE BiR HIS VAR AMA HAYIRLISI´´ demisti. Ben de anneme artik ümidimi yitirdim anne, bosuna kendimi üzmek istemiyorum demistim.
Eve döndügümde posta kutusunda sari bir zarf gördüm Alman Konsoloslugu´ndan gelen.
Acma geregini bile düsünmedim cünkü tekrardan RED kararini eve gönderdiklerini düsünüyordum. Zarfi alip masanin üstüne koydum direk ve disari ciktim kafami dagitmak icin eve geri geldigimde zarf gözüme degdi ve acayim bakayim dedim. Zarfi actigimda kagidi okudum, ilk önce yanlis okudum sandim ve babama okutturdum. Kagitta „2 resim ve pasaportunuzla birlikte vize bölümüne basvurunuz“ diyordu.
Defalarca okudum mektubu acaba yanlismi yaziyor diye ama dogruydu, EVET ANNEMiN hissettigi sey belki de buydu.
Hic zaman kaybetmeden ertesi gün vize bölümüne basvuruda bulundum. Bana bu sefer Almanya´da kalabilmem icin 3 aylik bir vize verdiler, yani oturma izni verdiler. Ne yapacagimi sasirmistim, ayaklarim yerden kesililiyordu resmen, cok mutluydum artik, sonuna gelmistim sanirim hayallermin.
Tüm esyalarimi toparlayip Almanya icin yola koyuldum FAKAT ailem hem sevnincli hem de üzüntülüydü. Mesafeler gittikce uzuyordu. Iskenderun´da oynadigim dönemlerde az da olsa maclarimi seyrediyorlardi, fakat Almanya yakin degil ki gelip seyredebilsinlerdi.
Bu
BENIM icin hem üzücü, hem de sevindiriciydi ama ailemin bana olan DESTEGI olmasa belki bu kadar basarili olamazdim diye düsünüyordum.
Kücükken kacip kacip futbol oynardim ailemden gizli. Simdi ise ailemin de destegini alarak futbol oynuyordum.







Soru: Almanya´da geldigin ilk dönemde neler hissettin? Zorluklarla savasmasini ögrenmis biri olarak yine de gelmeseydim keske dedigin zamanlar oldu mu?

Bilgin: Nitekim Almanya´ya geldim ve FSV Frankfurt takimi ile idmanlara basladim. Kisa bir sürede takima alistiktan sonra maclara cikmaya basladim.
Zaman zaman zor geliyordu cünkü Ailemden uzak özleler cogaliyordu ve Almanca bilmedigimden sorun yasiyordum. Ama kendime olan güvenimle birlikte yavas yavas birseyler ögrenmeye basliyordum. Hep hayal kuruyordum, yurt disinda futbol oynarken ismimin tribünlerden seslenilmesi, hep hayalini kuruyordum.
Bir gün geldi maca cikarken bir mikrofon 14 numara BILGIN DEFTERLI diye bagiriyordu. Bu beni o kadar mutlu etmisti ki agliyordum sevincten. Ailemin yüzünü kara cikarmamak icin cok calisip hep basarili olmustum, hep bu ani görmelerini istiyordum, belki göremiyorlardi ama biliyorlardi benim basarili olacagimi.
ARTIK ALMANYA´YA ayak uydurmaya baslamistim, hayatimi burada kurmaya ve tek basima yasamaya kararliydim. Belki bu benim icin cok zordu ama basarmanin yarisi hedef belirlemekti, ben de hedef olarak hep en iyi seyi yapmak istiyordum.
Ama hic bir zaman KESKE gelmeseydim demedim ... FSV Frankfurt takiminda 2 yil futbol oynadiktan sonra takimdan ayrildim ve yine ALMANYA´NIN 1. Lig takimlarindan olan FFC BRAUWEILER PULHEIM TAKIMI ile 2 yillik sözlesme imzaladim. Frankfurt´tan ayrilip Köln´e yerlesmek zorunda kaldim. Biraz zorluk cektim cünkü Frankfurt´ta cevre edinmistim. Tekrar bir sehir degismek bana zor geliyordu ama bunu yapmak zorundaydim, futbol beni nereye sürüklerse oraya gidiyordum.







Soru: Milli Takim ne durumdaydi peki o zamanlar ?

Bilgin: Bu arada 2002 yilinda Türkiye´de Bayan Milli takimlarina ara verilmisti
2006 yilinda Avrupa Kupasi maclari Türkiye´ye verildiginden dolayi acil bir sekilde A Milli Takim kadrosunu olusturdular ve ben de Almanya´dan cagirildim.
Hem gurur vericiydi hem de benim icin gecen 4 sene büyük bir kayipti milli takim düzeyinde.
Belki böyle olmasi Türkiye´deki bayan futbolunun ve milli takim düzeyinin daha iyi olmasini sagladi. 2006 yilinda yapilan Avrupa kupasi maclarindan iyi bir sonucla ayrildik fakat UEFA´nin statüsünden dolayi o sene kupa mücadelesine veda ettik.
Artik önümüzdeki Avrupa kupasi mücadeleleri icin calismalar yapiyoruz.
2007 yilinda UEFA nin izmirde düzenlemis oldugu mini turnuvada 1. olduk. Bulgaristan ve Azerbeycan gibi takimlarindan daha iyi oldugumuzu kanitladik.
2008 yilinda UEFA nin Estonya´da düzenlemis oldugu mini tunuvada 1. olduk. Estonya, Malta, Hirvatistan milli takimlarini yenerek sampiyon olduk.
Bu turnuvanin en cok gol atan ve en iyi oyuncusu secilmistim....








Soru: Bize FFC Brauweiler Pulheim´daki döneminden bahsedermisin biraz?

Bilgin: Yeni takimimla birlikte 2006-2007 futbol sezonuna hazirlik yapiyordum. Burada hersey istedigim gibi yolunda gitmedigi icin takimla zaman zaman sorunlar yasiyordum. Maddi olarak takim sikinti cektigi icin dogal olarak futbolcular da sorun yasiyordu ama yinede para hic bir zaman futbol oynamama engel olamiyordu.
O kadar cok seviyordum futbol oynamayi. Takim sezon baslarinda iyi bir performans saglamisti fakat maddi sorunlar ilerledikce düsüse gecmisti. Maclara eksik kadroyla cikar olmustuk ama yine de yilmiyorduk.
Belki gidisatimiz kötüydü ama en azindan pes etmeme duygusuna sahiptik.
2006-2007 sezonunu kötü bir sonucla kapatip 2. Lige düstük.
Artik 2. Lig´de futbol oynayacaktik ama sorun degildi, cünkü kaybetme duygusu bizi yildirmamisti.
2007-2008´de iyi baslamistik, hersey iyi gidiyordu fakat ne oldugunu anlamadigimiz bir düsüs basladi, takimdan ayrilan arkadaslarin yerini dolduramiyorduk ve gittikce alt siralara yerlesiyorduk. Bu bizim icin üzücüydu tabii ki, 1. Lig´den nereye geldik düsüncesi vardi herkes de ama yilmadik.
Devam ettik ve bu sezonda da kötü bir sonucla bitirdik ve 3. Lige düstük.
2008-2009 sezonunda 3. Ligde iyi futbol oynayip tekrardan basarilara imza atmaya basladik.
Sezon sonu 26 macta 62 puan toplayarak sampiyon olmustuk ve takrardan 2. Lige cikmanin sevincini yasiyorduk...







Soru: Peki sonradan ilginc bir gelisme yasandi bildigimiz kadariyla. Biraz anlatirmisin?

Bilgin: 2009/2010 sezonu icin FFC Brauweiler Pulheim takimi maddi sebeplerden dolayi kapanma karari almisti tabiki bu bizim icin cok üzücü bir haberdi ama 1.FC Köln´nün Bayan Futbol Takimi kuracaklari söylentileri bizim o üzüntümüzü alip götürmüstü gercekten...
VE o sene 1.FC KÖLN komple FFC Brauweiler Pulheim takimini satin aldi ve sporcularin cogunu kendi bünyesine katti.
1.FC Köln adi altinda Almanya 2´inci Ligi´nde futbol oynamaya devam edecektim.
VE böylelikle benim 1.FC Köln serüvenim baslamis oldu...
Büyük bir kulüpte oynamak icin hayal bile edemezken simdi ise 1.FC Köln oyuncusuyum 11 numarali forma ile ...








Soru: 1.FC Köln´de oynadigin ilk sezonda gol kralicesi oldun ve takimda en cok sevilen oyuncususun. Bundan önce de yine gol kralicesi olmustun. Sana olan sevgilerini taraftarlar nasil gösteriyor?

Bilgin: Benim icin mutluluk verici tabii ki maclara cikmadan önce herkesin gelip bana basarilar dilemesi. Bu bile tek basina sevgilerinin kaniti bana göre.
Ayrica taraftarlarimdan bir tanesi benim icin söyledigi bir kelime hic aklimdan cikmiyor. "ALMANCAYI TAM BILMESE DE O GÜLÜMSEMESi HERSEYi ANLATIYOR BiZE" demesi beni cok mutlu etmisti.
Mesela maclarda gol attiktan sonra hepsinin bir agizdan DEFTERLi demesi cok gurur verici..








Soru: Stada Türk taraftarlar da geliyormu seni izlemeye yoksa genelde ilgisiz mi kaliyorlar?

Bilgin: Tabii ki Türk taraftarlari da geliyor. Hic unutmam Leverkusen derbi macinda karsi takimin taraftarlarindan bir kaci Türk´müs ve ben o macta iki gol attim. Onlarin gelip bana „TAKIMIMIZIN YENiLMESiNEMi ÜZÜLEYiM, YOKSA SENiN ATTIGIN GOLLEREMi SEViNELiM“ demeleri cok ilgincti.
Mesela ben oyadigim maclarda ilk attigim golden sonra bir takla atarim, aliskanlik haline geldi bu bende ve gol sevincimi böyle gösteririm.
Taraftarlar bile alisti artik ilk golden sonra hep bekler oldular gol sevincimi.
VE HER MACTA TARAFTARLARININ BENiM iCiN TÜRK BAYRAGINI ACMALARI BENi COK MUTLU EDiYOR...







Soru: Sence Almanya ile Türkiye arasindaki futbol farki ne ? Türkiye´de bayan futbolunun gelismesi icin ne yapilmali?

Bilgin: Ben hem Türkiye´de hem de Almanya´da futbol oynadigim icin iki ülke arasindaki futbol farklarini daha iyi anlatabilirim tabiki. Bayan futbolcular arasında erkeklere taş çıkartacak yetenekte oyuncular var gercekten.
Türkiye'de bayan futbolu buyuk gelişme içerisinde. Okullarda daha da yaygınlaştı ve okullar arası bayan futbolu adinda turnuvalar yapılıyor. 2000 yılında ligde 14-15 takım vardı, şimdi ise 1. Lig ve 2. Lig olmak üzere takimlar cogaldi.
Bu da Türkiye´de bayan futbolu açısından sevindirici bir olay bence.
Mesela gecen iki sene Lig birincisi Federasyon tarafindan sampiyonlar ligine gönderildi....
MESELA !!!
UEFA bir zorunluluk getirip bütün Bundesliga (Birinci Lig) erkek takimlarinin Bayan takimi kurma zorunlulugu getirdi... Simdi Almanya´da bildiginiz bütün takimlarin Bayan takimi var.. Türkiye´deki lig takimlarinin cogu belediyelere bagli ve uzun vadeli kalamiyorlar ligde. Her zaman söyledigim gibi Türkiye´de SÜPER LiG TAKIMLARI BAYAN TAKIMI KURMADIGI SÜRECE HEP AYNI YERDE KALINIR.
Cok fazla ilerlemez. Insallah bu statüyü Türkiye´de de uygularlar...
Almanya´da toplam 10 lig var ve bölge bölge değişen ligleri var...NEDEN TÜRKiYE´DE DE OLMASIN...
İstiyorum ki bayan futbolu yaygınlaştırılsın ve reklamı olsun.
Futbol Federasyonu bünyesinde de bayan futbolu üzerine bağlı bir yapı olsun ve bu desteklensin. Şimdiki federasyon destek veriyor. Hocalarımızın da destekleri büyük. Ailelerin de bu konuda destek olması lazım.







Soru: Medya´ya da görev düsüyor mu sence bu konuda?

Bilgin: MEDYAYI unutmamak gerekiyor tabii ki. En büyük destegin onlardan gelmesi gerekiyor. Mesela burada bayan futboluyla ilgili her hafta dergiler cikar ve toplantilar yapilir, fakat Türkiye´de bir gazeteye cikmak icin ya kavga ya da bir olay olmasi gerekiyor.
Türkiye´de kiz cocuklari ancak sokaklarda futbol oynayarak birsey ögrenebiliyorlar. Almanya´da sokak futbolundan cok kulüp düzeyinde futbol oynuyorlar. O kadar cok yetenekli futbolcular var ki Türkiye´de, belki de bu yüzden fark edilmiyorlar.
Fizik ve kuvvet olarak onlardan cok eksigiz ama bunu da yapilan düzenli idmanlarla giderebiliriz diye düsünüyorum...
Türkiyede Bayan futbolcular arasında erkekleri aratmayacak yetenekte oyuncular var.
İnanın çoğu erkek futbol oynamasını bilmiyor. Mesela erkeklerle maç yaptığımız zaman bir çok insan bunun yanlis oldugunu düsünüyor ve yadırgıyor.
Ama beni etkilemiyor artık. Önceden çok etkiliyordu. Şimdiyse öyle değil, ben bunları aştım. İlk başta yaşadım. Belli bir süre sonra ise bu sözleri duymuyorsun bile.
Ben her zaman şunu savundum, hala da savunuyorum. Erkekler bizden kuvvetli olabilirler. Futbola daha yatkınlar. Bense bir kadınım. Kendime güveniyorum. Bazen mac yaptigimiz zamanlarda “kızlardan da topçu mu olur, gitsinler evlerinde otursunlar camasir, bulasik yikasinlar”diyenler oluyor.
İlk başta böyle bir yaklaşım oluyor. Ama sonra sahada gördüklerinde bu düşünceleri ister istemez değişiyor.
Bu sefer farklı bir yaklaşım oluyor. “İşte biz bunlarla maç yaparsak bunlar bizi yenerler” demeye başlıyorlar. Yani ilk önce görmeleri gerekiyor.







Soru: Sen annenden sözetmiştin. Annen senden önce futbolu seviyor muydu?

Bilgin: Annem benden önce futbolu sevmiyordu. Öyle bakmıyordu. Ama ben futbola başladığım zaman oda benimle birlikte fanatik olup çıktı. Öyle zamanlar oldu ki maçlarıma geldi. Mesela ben annemi görmediğim zamanlar maça çok konsantre olamıyordum. Onu görmeliydim, ondan sonrası kolay oluyordu. Şimdi de bazen maç seyrediyor, ben “anne niye bu maçı seyrediyorsun” falan dediğimde“ dur kızım, işte skoruna bakayım, işte çok heyecanlı bir maç” diye karşı çıkıyor.
Benim çoğu arkadaşım aile desteği görmediği için hep benim ailemi anlatırım onlara. “Olur işte zamanla onlar da alışıp ikna olurlar” diyorum. Ama çok güzel birşey ailenin destek vermesi.
MESELA herkesin bir uguru vardir, benim en büyük ugurum ANNEMdir cünkü ben her macima cikarken dünyanin bir ucunda bile olsam ANNEM'i arayip duasini almadan maca cikmam. Ciksam bile kendim Dua ederek annemin beni düsündügünü hissederim.







Soru: Türk kizlarina futbol oynama konusunda verecegin bir mesaj var mi?

Bilgin: Her zaman sunu belirtmek isterim, tabii ki insan sevdigi isi yaparsa daha mutlu olurmus ama egitimi de unutmamak gerekiyor.
Futbol bir heyecan, bir tutku belki ama herseyin basi sonu egitimden gelir.
O yüzden basarabiliyorlarsa futbol hobi, egitim ön planda olsun derim...vee sunu da unutmamalari gerekiyor, bir bayan futbolcu sahanin icinde nasil bir kisilige sahipse saha disinda da bayansi kisiligini unutmamasi gerekiyor....
Futbol oynamak isteyen kızlara, belirledigi hedefleri, hayalleri olduğu ve onları destekleyenler bulunduğu sürece başarı sağlayacaklarını söyleyebilirim. Hedeflerini belirlesinler ve sonuna kadar gitsinler. Ama burada en önemli görev ailelerede düşüyor. Futbol oynamak isteyen kızlara engel olmasınlar. O kızlar da özgürce, istedikleri gibi futbol oynasinlar. Herseyden önce saglikli spor yapacaklar.
Türkiye´de genelde ailelere beni anlatiyorlarmis. Futbolda ne kadar basarili olup buralara geldigimi gecenlerde Türkiye´deki hocalardan bir tanesi benim röportaji ailelere okutmus. Ailelerin de cevaplari ne olmus biliyormusunuz? "Ay benim kizim da mi böyle basarili olup, alip basini Almanya´ya gidecek?" demisler. Duyunca hem cok güldüm hem de düsüncelere daldim.







Soru: Bundan sonraki hedeflerin ne? Ne zamana kadar futbol oynamayi düsünüyorsun ve futboldan sonra ne yapacagini planladin mi simdiden?

Bilgin: Su anda futbolun sonunu düsünmek istemiyorum ama tabii ki planlarim var. Dedigim gibi 13 yaşımdan beri çok büyük hayaller kurdum. Başarılı bir sporcu olacağım diye hep mırıldanırdım. Belki, Almanya’ya gelip bu kadar başarılı olacağımı kimse düşünmedi. Yeri geldi, başaramaz dediler. Yeri geldi, bir kızın futbolla ne işi var futbol oynuyor dediler. Bu duyduklarıma kulak asmadım ve yılmadım. Bütün engelleri aşıp çok başarılı bir sporcu olmayı başardım. Almanya’da oynadığım futbolla başarılı olduğumu düşünüyorum. Bundesliga’da gol kraliçesi oldum. Alman basını benden övgüyle söz ediyor. Bilgin Defterli’yi önceden kimse tanımazdı ama artık herkes tanıyor.
Bu da beni cok mutlu ediyor tabii ki.
Kurdugum hayallerin sonunda ise antrenörlük vardi. Federasyonun Bayanlara özel UEFA B kursu vermesi benim hayallerimin sonuna geldigimin kaniti oldu...
Gecen aylarda Samsun'da antrenörlük kursunun 1. etabini tamamladik.
2.ve 3. Etap Subat aylarinda Izmir´de olacak ve iyi bir basari ile tamamlayip UEFA B lisansimi alacagim insallah.
O kurs belki benim gelecegim olacak ve bayan futboluna katkım devam edecek.







Soru: Örnek aldigin bir futbolcu varmiydi? Hangi oyuncuyu begeniyorsun su an mesela?

Bilgin: Hayatimda tek örnek aldigim kisi her zaman ANNEM oldu ama futbolunu begendigim sporcular var tabii ki.
Onlar da Gheorghe Hagi ve Mesut Özil diyebilirim. Genelde beni hep birilerine benzetirler o yüzden de sahada cok yönlü bir sporcuyum sanirim...







Soru: Kac yildir Milli takim formasini giyiniyorsun ? Takim kaptani olmak nasil bir duygu?

Bilgin: 1999 dan beri A MiLLi TAKIM FORMASINI giyiyorum ve hala her maca cikarken ayri bir heyecan yasiyorum, demek ki duygular anlatilamiyor yasanmasi gerekir diye düsünüyorum...
Ayrica kaptani olmak takim icinde büyük bir sorumlulugu da getirir, cok özveri isteyen bir durum, her zaman sunu SÖYLERiM takim arkadaslarima "Oyunlarinda ve saha disinda kimse kimseyi sevmek zorunda degil ama HERKES birbirine SAYGI duymak zorunda cünkü o zaman takim RUHUNU HiSSEDERSiN"....








Soru: A Milli Takim olarak büyük bir sampiyonaya sence ne zaman katilabiliriz? En büyük eksikliklerimiz neler?

Bilgin: Dünya Kupasi maclarinda Ispanya, Ingiltere, Malta ve Avusturya´nin bulundugu cok zor bir gruba düstük. Elimizden geleni yaptik Türkiye adina ve grubu 7 puanla bitirdik. Gittikce daha iyi olacagimiza inaniyorum.
Su anda Avrupa Kupasi Grup Eleme Maclarini yapiyoruz...
Zor bir gruba düstük "Almanya-Ispanya-Romanya-Isvicre-Kazakistan" oldugu bir grupta mücadele ediyoruz... Dogruyu söylemek gerekirse turnuvaya iyi baslamadik. Türkiye´deki liglerin gec baslamasindan dolayi cok SIKINTI yasadik. Türkiye´de futbol oynayip da milli takima gelen arkadaslar idmansiz ve mac eksiklikleri nedeni ile toparlanamadik ama simdi daha iyi cünkü ligleri basladi ve her hafta sonu maclari var.
Dedigim gibi ilerde daha iyi olacagiz, sadece biraz SABIR gerekli sanirim toparlanmamiz icin...
Tabii ki eksikliklerimiz var, inanin dünya capindaki cogu takimlar teknik olarak cok zayiflar ama kondisyon ve kuvvet olarak cok iyiler. Bizim de en büyük eksikliklerimizden bir tanesi de kuvvet ama bol bol kamp yaparak bu eksikliklerimizi giderebiliriz.








Soru: Türkiye´de yurt disinda oynayabilecek kalitede oyuncu var mi sence? Yurt disina acilma konusunda kizlarimiz adina en büyük eksiklik ne sence?

Bilgin: EVET TÜRKiYE´DE DE COK YETENEKLi SPORCU KIZLARIMIZ VAR TABii Ki.
AVRUPA´DA OYNAYACABiLECEK KAPASiTEDE OLANLAR DA VAR.
Ilk basta dil sorunu olarak düsünüyorlar ama ben de ilk geldigim zamanda Almanca´dan tek kelime bile bilmiyordum.
Ama simdi cok seyi anlayabiliyorum ve konusabiliyorum.
Kendilerine güvenmeleri ve o yeteneklerini disa vurmalari gerekiyor.
HiC BIR ZAMAN KORKAK OLMAMALARI GEREK.







Soru: Türkiye Futbol Federasyonu Avrupa Temsilciligi icin ayni zamanda gözlemcilik görevini sürdürüyorsun. Yurt disinda oynayan hemen hemen tüm Türk kizlari artik TFF´nin gözetimi altinda. Biraz bahsedermisin görevinden? Kimleri kazandirdiniz simdiye kadar Milli Takima? Nereden bu oyuncular genelde?

Bilgin: Sunu biliyorum ki, artik Avrupa capinda cok yetenekli kizlarimiz var ve bunlara ulasip milli takima kazandirmak istiyoruz TFF olarak.
Bu calismalari da yurt disinda kamplar düzenleyerek daha verimli hale getiriyoruz. Önceden yok denecek kadar az olan bayan futbolcu sayısı gün geçtikçe daha da çoğalmakta.
Bu da bizim işimizi biraz daha kolaylastırıyor ve sevindiriyor.

Feride BAKIR -- ALMANYA
Pinar YILDIRIM -- ALMANYA
Mirvet ARABACI -- ALMANYA
Gülcan KOCA -- AVUSTRALYA
Esra BiCER --- HOLLANDA
Teslime KARAHiSARLI -- BELCIKA
Leyla GÜNGÖR -- iSVEC
Sibel TEZKAN --- ALMANYA
Leyla BAGCI --- HOLLANDA
Seyma ERENLİ - USA
Aylin DiSLi - ALMANYA
Banu Büsra BASEL - Almanya
Cansu KURSUN - İSVİCRE
Melisa TOSUN -- ALMANYA
Yesim DEMiREL -- ALMANYA
Arzu KARABULUT - ALMANYA
Melisa ERTÜRK - KANADA
Meliha Sophia ERGEN  - ALMANYA
Esra BiCER - HOLLANDA

Ve saymadigim bir cok ismi milli takima kazandirdik su ana dek.








Soru: Peki seninde herkes gibi bir lakabin varmi ? Ve senin icin forma numarasi önemlimi?

Bilgin: GOLCÜ derler, ya da KAPTAN derler ama AMANYADA bana "Billiy" diyorlar ...Forma numaralarim " MiLLi TAKIMDA 9, FC KÖLN'de ise 11".
Baska numaralari benimseyemedim nedense






Soru: Futbol disinda hobilerin var mi?

Bilgin: Bos zamanim yok hemen hemen hergün idman var, haftanin 5 günü idman yapiyoruz ve hafta sonlari da maclarimiz oluyor.
Bos zaman yakalarsam genelde dinlenmeyi tercih ediyorum, cünkü sürekli hareket halindesin ve vücut bir zamandan sonra dinlenmek istiyor.
Ben de degerlendiriyorum ama bazen kiz arkadaslarimla toplanip sinema veya bowling oynamaya gideriz. Kiz arkadaslarimla toplanip sohbet ederiz.







Soru: Türkiyede hangi takimi tutuyorsun ?

Bilgin: Küçüklüğümden beri öğretmenlerim ve spor hocalarım benim hep başka takımları tutmamı istediler fakat Galatasaray’ın sevgisi bende çok büyük olduğu için kimse beni ikna edemedi...Koyu bir GALATASARAY taraftariyimdir ...







Soru: En sevdigin yemek hangisi?

Bilgin: Yesil Fasulye'yi yok severim,Türkiye´ye ANNEMiN yanina gittigim zaman ilk yaptigi yemek bu olur bana







Soru: Ne tür müzik dinlersin?

Bilgin: Kulagima hos gelen tüm müzikleri dinlerim ama genelde TÜRK HALK MÜZiGi dinlerim.






Soru: Türk kizlarimiza röportajin sonunda bir mesaj vermek istiyorsan seni dinliyoruz

Bilgin: Tesekkür ederim desteginiz ve ilginiz icin. Kücükken ilk kurdugum hayal futbol oynamakti bir bayan takimiyla ve bunu gerceklestirdim.
Ikinci olarak büyük sahalarda ve dolu dolu seyirci önünde futbol oynamak isterdim. Bunu da gerceklestirdim.
Ücüncü olarak milli takima gidip gururla o formayi tasimak istedim ve bunu da basardim. Dördüncü olarak yurt disinda futbol oynama hayalini kurardim, belki imkansiz gibi gelirdi ama hayal iste, kurardim. Ama bunu da gerceklestirdim.
Besinci olarak milli takim kaptani olmak isterdim ve simdi A Milli KADIN Futbol Takim Kapani´yim.
Ve en son hayalim, futbol hayatimi bitirdikten sonra iyi bir antrenör olmak istiyorum. En son hayalim bu. Allah kismet edere bunu da basaracagim.
Bir seyi basarmak istiyorsan pesinden gitmelisin. Korkmadan !

PES ETMEK YOK ASLA





Başaramazsanız…
Bir daha yapın.
Yine başaramazsanız
Bir daha… Bir daha… Bir daha…

... Unutmayın, her zaman bir seçenek daha vardır…

Başarıya ulaşamayanların yüzde doksanı yenilgiye uğramamıştır.
Sadece pes etmişlerdir…







Redaksyon: "Röportajin icin cok tesekkür ederiz Bilgin. Sana bundan sonraki futbol hayatinda basarilar dileriz. Insallah kulüp takimin ve Milli Takimimiz ile istedigin tüm yerlere ulasirsin"





Not: Bilgin Defterli Resmi Internet Sitesi:

www.bilgindefterli.com





30 Aralik 2011
 
  Bugün 83 ziyaretçi (182 klik) burdaydı  
 
Diese Webseite wurde kostenlos mit Homepage-Baukasten.de erstellt. Willst du auch eine eigene Webseite?
Gratis anmelden